27 Mayıs 2011 Cuma

Nezaket Öldü!

‘’Sen siktir ol git Hamlet bozuntusu! ‘’

Günlerdir bu cümle çınlıyor zihnimde. Hatırımda kalan bir replikten öteye geçiyor ve yok saydığım  öfkemi bana hatırlatıyor. Taze isyanım, ya şiddetin kapılarını açacak bana    - ki umarım öyle olur-  ya da kederli şarkılar eşliğinde birkaç hisli cümle kurmamla son bulacak. –Allah kimseyi öyle çaresiz bırakmasın.-

Bütün mesele benim kapı pencere kırıp üst baş yırtıp şiddetli küfürler eşliğinde arzumu izah edemememden kaynaklanıyor. Beni büyüten kadının bana ilk öğrettiği şeydi nihayetinde bu: ‘’nezaketini asla kaybetme’’. O kadının çevresindeki bütün erkekler nezaketini sık sık kaybetti. Gelmeye çalıştığım yerde ise nezaketini kaybeden erkeklerden ziyade öfkesini öteleyen kadınlar var.  Şiddetten uzaklaştıkça ve bize giydirilen zerafet kurallarına tıkanıp kaldıkça hiçbir şeyin çözüleceği yok.  Sevmeyi çok iyi bildiğim halde nezaketen bilmiyormuş ama öğrenmeye hazırmış gibi davrandım... Benim için sinilebilecek son noktaydı bu ve şimdi nezaketen yüksek sesle ‘’erkek egemen’’ küfürlerden bir kaçını yöneltmek istiyorum. İnanır mısınız acayip rahatlıyorum.

15 Mayıs 2011 Pazar

Andante

Ölmeden önce Pina'yı izledim.
Müthiş bir kadın, bana ilham veriyor.
6 yıl önce bana keman dersi veren kadını hatırlatıyor. Ben o kadını dinlemedim. Öteledikçe kırılganlıklarımı biraz daha geriye gittim.  Oysa o benim. Bütün o manasız kelimeler benim arzum, dileğim. Beğeni uğruna yaşarken sanatını kaybediyor insan. Bir çok şey yaparken aslında hiç bir şey yapamıyor.
Bugün yine anladım, bu aşk değil, tutku değil, dostluk değil. Öylesine bir şeyler yaşamaktan öleceğim. Gideceğim son şehir değil. Çok güçsüzüm, olsun. Ben de birazcık güzelim ve yazılarına vurulduğum birine fütursuzca aşık olabilirim.






14 Şubat 2011 Pazartesi

Allegro

Öylesine tehlikeli ki insan ilişkileri, korkutucu, yıkıp dökücü, var edici, şekillendirici..Ben korkuyorum birini sevmekten dedi. Ben hiç korkmam insanları sevmekten sanırdım..Oysa kelimelere bile temkinli yaklaşıyorum. Kelimeleri bile sahiplenemiyorum. Anlatım bozuklukları, yanlış noktalama işaretleri.. Bir filmde demişti ki bir adam ‘’sen olmasaydın seni var etmek zorunda kalırdım.’’ Bunu anlayabiliyorum, bunu biliyorum. Sen yakınsın göz kapaklarım kadar yakın. Dokunuyorum, soruyorum ama bilmiyorum. Yazıp yazıp siliyorum, önce dinleyip sonra kulaklarımı kapatıyorum göresim geliyor sonra ışıkları kapatıyorum. Kaçıyorum arkama bakmadan ilerliyorum sonra nefes nefese kalıyorum koşmaktan değil söz geçiremiyorum. An be an soruyorum, şimdi ne oldu ne hissettim ne düşündüm? Bundan hiç kurtulamıyorum.
Seni var etmiştim önceden, şimdi törpüleyip yeni bir şeyler katıyorum. Bana karşı gelmeye kalkma sen o’sun,.  Yanıl istersen, bi doğrul istersen bütün bunlar ihtimal. Yok olman da bi ihtimal... bazen yüksek sesle büyük cümleler kurmak istiyorum..açık ve net. Korkuyorum..imalardan da hiç haz etmiyorum. Böyle yaşayamam, bütün bu ihtimaller beni kahreder. İnsan ilişkileri tahrip edici insan ilişkileri sarsıcı. bütün bu ihtimaller beni var eder.